Tanıklık. Karısı tarafından aldatılıp terk edilen adamın hiç çocuğu olmadı: "Bu hayatımın başarısızlığı."

Dizi: Bir Aileyi Yıkıp Geçen Yalanlar [4/4] - Genellikle ebeveynlerimizi, eşimizi, arkadaşlarımızı iyi tanıdığımızı düşünürüz. Oysa bazen tek bir ifşa, yıllarca süren yakınlığı ve güveni yerle bir etmeye yeter. Gizli bir ilişki, çifte bir hayat, bir aile sırrı... Bu tanıklık dizisinde, kadınlar ve erkekler, her şeyin onlar için değiştiği anı anlatıyor. Bugün, baba olma hayalini gerçekleştiremeyen Patrick'in hikayesi.
Bir hayat planının kaybının yasını tutmak mümkün müdür? Patrick, partneriyle yirmili yaşlarında, ikisi de üniversiteden yeni mezunken, 1980'lerde tanışmış. Hemen birlikte yaşamaya başlamışlar. İş hayatına atıldıklarında bir ev alıp Alsas'taki kırsal evlerine dönmeye karar vermişler. Yerleştikten sonra bir aile kurmak istemişler ve çocuk sahibi olmaya çalışmışlar. "Bebek daha doğmadan, güzel bir hasır beşik bile verme hatasına düşmüştüm. Anlaşılan uğursuzluk getiriyormuş. Benim için de durum kesinlikle böyleydi," diye hatırlıyor. Ne yazık ki girişimleri başarısızlıkla sonuçlanmış ve partneri hamile kalamamıştır.
Dokuz ay sonra, çiftin ilişkisi, Patrick'e aniden ayrılmaya karar verdiğini söylemesiyle dramatik bir hal aldı. Patrick, "Bana tek bir cümleyle 'Seni terk ediyorum ve üç aydır tekrar doğum kontrol hapı kullandığımı bilmen gerekiyor' dedi," diye hatırlıyor. Şok içinde, beklemediği haberi hazmetmek zorunda kaldı. Birkaç gün sonra, ayrılığın nedenlerini öğrendi. "Taşındığını öğrendim ama yalnız değildi. İş yerinden ortak tanıdıklarım aracılığıyla, iş arkadaşlarından biriyle görüştüğünü öğrendim," diye hatırlıyor.
"Haberi duyduğumda annem yanımdaydı ve o zaman ona, 'Görüyorsun ya anne, artık asla çocuğum olmayacağını biliyorum,' dedim. Ayrıca o gün, baba olmanın sevincini asla yaşayamayacağımı da biliyordum." Patrick, tam otuz yaşına basarken baba olma hayalinin suya düştüğünü gördü. Başka bir kadınla aile kurma olasılığı hâlâ mümkündü, ancak altmış yaşındaki Patrick, "İçimdeki küçük bir ses bana aksini söylüyordu," diyor. Şimdi 63 yaşında olan Patrick, bu deneyimden ders çıkaracak kadar perspektife sahip. "Bugün ona teşekkür etmek istiyorum çünkü hayatım sonunda bambaşka bir yöne döndü," diyor.
Gelecekteki aile hayatının hayal kırıklığı ve ihanetin ardından Patrick, profesyonel kariyerine odaklandı ve çizdiği yolda köklü bir değişiklik yapmaya karar verdi. "Birlikte kalsaydık asla yapmayacağım şeyler yaptım. Edebiyat mezunuydum, eğitim sektöründe çalışıyordum. Bir devlet memuru olarak, bu alanda 40 yıllık rahat bir kariyere hazırdım," diye açıklıyor. Ayrılmalarının ardından istifa edip eğlence sektöründe birkaç yıl çalıştı, deneyim kazandıktan sonra kendi hizmet şirketini kurarak kendi işinin patronu oldu. Hiç hayal etmediği bir kader.
"Partnerimle birlikteyken, önemli bir pozisyonu olduğu ve kariyerine öncelik vermek istediği için çocuğumuza benim bakacağım konusunda anlaşmıştık. Bu ayrılık planlarımı altüst etti," diye gözlemliyor. "Beni terk etmeden önce hayatım yolundaydı ve planlanmış bir yön değişikliği yoktu. Bu durum beni hem gerçek hem de mecazi anlamda raydan çıkardı; bana yeni bakış açıları kazandırdı. Hırsımı keşfettim ve profesyonel olarak cesaret ve cüret gösterdim," diye düşünüyor. Baba olamamanın acısını kişisel düzeyde unutmak için kendini tamamen işine adadı. "Bu kaçırılmış bir fırsat, hayatımın başarısızlığı. Her zaman aklımın bir köşesinde olacak. Çocuk sahibi olmam gerekiyordu," diye iç çekiyor Patrick. "Kendimi çocuk sahibi olmaktan alıkoyamadım ama sonrasında tanıştığım kadınlarla yürümedi."
Gerçek aşk hemen kapıya dayanmasa da, hayatının ilerleyen dönemlerinde onu buldu ve beş yıl önce, 58 yaşında, partneriyle evlendi. Çocuk sahibi olmayı artık planladığı bir yaşta, geç bir karşılaşmaydı bu. Bu yüzden, teselliyi karısının altı torununda buldu. Doğası gereği ketum ve içine kapanık olan adam, hikayesini yalnızca birkaç yakın arkadaşına ve ailesine anlatıyor. "Artık kırgınlık yok. Bu hikaye artık bir yara değil, bir yara izi," diye bitiriyor sözlerini.
Le Progres





